Ali Bulaç

Yazar, araştırmacı, sosyolog. 10 Mart 1951, Mardin’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Mardin’de tamamladıktan sonra, İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü (1975) ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünü bitirdi (1980). Bir grup arkadaşıyla Düşünce dergisini çıkardı (1976-1980). İnsan Yayınevi’nin genel yayın yönetmenliğini (1984), Kitap Dergisi (1988’den itibaren); Bilgi ve Hikmet (1993); Bilgi ve Düşünce (2001) dergilerinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. Birçok gazete ve dergide yazı ve araştırmaları yayınlandı, televizyonlarda program yaptı. Çeşitli üniversitelerde Din ve Siyaset, Osmanlı’da Siyaset Düşüncesi, Modernleşme Politikaları, Demokraside Yeni Arayışlar ve İslam Düşüncesi/mezhepler konularında ders verdi.

Çağdaş İslâm dünyası, düşünce sorunları, toplumsal değişme ve modernleşme gibi konulardaki araştırma ve incelemeleriyle tanınmıştır. Deneme, eleştiri, inceleme ve araştırma yazıları Hareket (1973), İslâm Medeniyeti(1974), Tohum (1973), Sur (1973), Düşünce(1976-1980), Tevhid (1979), Hicret (1979), Yeni Zemin, Nehir, Bilgi ve Hikmet ve başka dergiler ile Millî Gazete, Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde yayınlandı.

İnsanın Özgürlük Arayışı adlı eseriyle fikir dalında Türkiye Yazarlar Birliği Ödülünü (1988), Özel Feza Anadolu İletişim Meslek Lisesi’nin “Yılın Sosyal Siyasal Analizi Yazarı” Ödülünü (2005) aldı. Amerika’daki Georgetown Üniversitesi ve Ürdün Stratejik Çalışma Merkezi’nin 2009’da yayınladığı “Dünyanın En Etkili 500 Müslüman’ı” listesinde yer aldı. İstanbul Özel Burç İletişim Meslek Lisesi ile GENAR Araştırma Eğitim Danışmanlık şirketinin ortaklaşa Kasım-2008/Şubat-2009 tarihleri arasında 20 ilde ve 5.200 kişi üzerinde yaptıkları araştırmada Türkiye’de en çok okunan 10 yazar arasında birinci seçildi.

Yazdığı kitaplarda özellikle modern dünyada müslüman olmanın getirdiği ve gerektirdiği tavırlar üzerinde durmaktadır. Müslümanların müslüman olmayanlarla birlikte aynı toplumda dışlamadan ve dışlanmadan, çatışmasız bir şekilde yaşayabilmeleri açısından “Medine Sözleşmesi” örneğine vurgu yapmakta ve bu konuda ki fikirlerine temel referans noktası olarak almaktadır. Müslümanları sağ-sol gibi kavramlarla açıklamaya karşı durmakta ve İslam’ın mukaddesliğini vurgulamaktadır. Hazırladığı Kur’an meali, bir çok Kur’an çevirisine göre daha sade dil kullanımı ve çevirisi nedeniyle ön plana çıkmıştır.