Author Archives

Ali Bulaç

Kader ve takdir: Kaderlerden kader seçmek

A.Kader: Yaygın dil örfünde kader, önceden takdir edilmiş bir olayın zamanı gelince ve tam yerinde vuku bulmasıdır. Bazan kader yerine “kaza” da kullanılır. Daha şiirsel ifadesiyle buna “alın yazısı” denir. “Felek, şans, talih” gibi kelimeler de kader inancını destekler. Başımıza gelen bir felaket, aynı kökten türediği “felek”le, gök […]

Depremde Allah’ın ve insanın rolü -II-

1.Deprem nedir? Deprem yer küresinin alt tabakalarında meydana gelen bir fizik hareketidir Yerkabuğu içindeki kırılmalar sebebiyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayına “deprem” denir. Deprem fay hatlarının geçiş güzergahına göre karada-denizde, güneyde-kuzeyde, doğuda-batıda, her yerde vuku bulabilir. Büyüklüğü ve şiddeti […]

İnsan ve deprem (1)

19 Ağustos 1966 günü Varto’da meydana gelen depremi Mardin Kabala’da teyzem Hacı Zekiye’nin bağında yaşamıştım. 6,9 büyüklüğündeki depremde 2.394 kişi hayatını kaybetmişti. 1970’ten sonra İstanbul’da olan bütün depremleri yaşadım; 17 Ağustos Marmara depremi en şiddetlisiydi. Kahraman Maraş (6 Şubat 2023) merkezli peş peşe gelen iki deprem hepsinden daha […]

“Cinsel rıza yaşı” ile “resmi evlilik yaşı” arasında tercih -IV-

Piyasa kapitalizmi ve kapitalizm ile yarış içinde olan sosyalizm/komünizm veya milliyetçi doktrinler evlilik yaşının tespitini hükümet politikalarının yetkisine havale ederler, bunun sebebi, bir yandan kadını evinden çıkarmayı ana hedef belirlemiş modern hayatın önündeki aile engelini ortadan kaldırmak, diğer yandan bununla bağlantılı “iktisadi büyüme” sürecini işler halde tutmaktır. Kadının […]

Velinin izni, ailenin rızası -III-

Geleneksel toplumu yargılayanların çoğu, modern telakkinin derin etkisinde ve tamamen tarihsel bir durumu evrensel ve ebedi doğru kabul ettiklerinin farkında değil. Geleneksel insan, bugün bizim normal kabul ettiğimiz çok şeyi takip ettiği norm kabul etmiyordu. Mesela geleneksel insana göre çocuğun velayetinin devlete ait olmasını çok tuhaf karşılardı. Ama […]